ÖDEM VE DETOKS DENKLEMİNDE SUYUN YERİ
Çok su içersek vücudumuz ödem toplar mı, Su içmek kilo aldırır mı? Hepimiz diyet yapsak ta yapmasak ta suyun sağlığımız için önemini kavradık. Ancak kilo verirken su içmek dendiği zaman herkes farklı bir şey söylüyor ve kafamız biraz karışıyor. Gelin bu yazımızda hem su hakkında bildiklerimizi güncelleyelim hem de ödem konusuna açıklık getirelim.
Vücudumuzun yüzde 70’i sudur ve içtiğimiz suyun yeterli olup olmaması hayatımızı pek çok konuda etkiler. Yeterli su içmenin metabolizma hızını artırdığı, sindirimi düzenlediği, kalp sağlığını koruduğu, kas gelişimine yardımcı olduğu, cilt kuruluğunu önlediği, hafıza zayıflığını ve odaklanma güçlüğünü önlediği, susuzluk kaynaklı baş ağrılarını önlediği ve açlık kontrolünü kolaylaştırdığı göz önüne alınırsa, içtiğimiz su miktarının yaşamımıza yön verdiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle su içmeye sadece kilo verme sürecinde değil her zaman önem vermemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
Çok su içersek kilo alır mıyız? Su, vücutta gerçekleşen tüm olaylarda rol aldığı gibi protein sentezinde de yer alır. Eğer hedefiniz kas kütlenizi artırmaksa buna katkıda bulunarak kilo almanızı kolaylaştırabilir. Bunun yanında fazla su içmek yağlanmaya neden olmaz, yağ yakmayı kolaylaştırır. Ödem tutmaz, ödem atmayı kolaylaştırır. Su, kilo almak isteyene almayı, vermek isteyene vermeyi kolaylaştırır.
Vücudumuz neden ödem toplar? Ödem çeşitli rahatsızlıklar, beslenme, hormonal değişimler, çok fazla tuz tüketmek ve az su içmek gibi sebeplerle dokularda biriken sıvılardır. Vücutta biriken ödem nefes almakta zorlanmaya, çabuk yorulmaya ve vücutta şiş bir görünüme neden olabildiği gibi kilomuza da yansır.
Verdiğimiz kilo ödem mi yağ mı nasıl bilebiliriz? Bu konuya kayıtlara geçmiş ilginç bir rekor ile örnek vermek istiyorum. İngiliz spor eğitmeni Ross Edgley, etkili bir detoks programıyla 24 saat içinde 10 kilo kaybedip, devam eden 24 saat içinde bol su, tuz ve şeker ağırlıklı besinlerle bu 10 kiloyu geri alarak bu alandaki rekoru kırmayı başarmış. Buradan da anlayabileceğimiz gibi vücudumuzdaki ödem miktarı çok hızlı değişebilir. Eğer kilomuza takıntılıysak ve her gün tartılıyorsak kilomuzun sürekli 1-2 kilo değiştiğini görürüz. Bu değişimler vücudumuzdaki ödem değişimlerinden ve bağırsaklarımızın dolu ya da boş olmasından kaynaklanır. Diyete başladığımız ilk haftada hızlıca verdiğimiz kilolar ödemdir.
Sürekli detoks yapsak hızlıca kilo verebiliriz öyle mi? Detoks bağırsaklarımızı ve karaciğerimizi rahatlatan, toksin ve ödem atmayı sağlayan özel bir diyet şeklidir. Uzun süreli uygulanması kas kaybına neden olup metabolizmayı yavaşlatabileceği için ayda 3 günden fazla uygulamayı uygun bulmuyorum. Zaten vücuttaki ödemi atmak, bağırsaklarımızı ve karaciğerimizi rahatlatmak için 3 gün yeterli bir süredir. Detoks kilo kaybettirse de bir yağ yakma diyeti değildir. Kalori açığı nedeniyle ödemle birlikte bir miktar yağ da kaybedilmesi mümkün olsa da asıl amacı vücuttaki toksin ve ödemi atarak hem fiziki hem psikolojik açıdan arınmaktır.
Vücudumuzun ödem toplamaması için ne yapmalıyız? Bunun için düzenli egzersiz yapmak, tuz ve şeker tüketimini minimuma indirmek genel anlamda yeterlidir. 1 gr şeker vücutta 4 gr su tutabilirken, 1gr tuz 300 grama kadar su tutabilir. Su en önemli detoks malzemesidir. Ödem atmak için bol su ve su içeriği fazla meyve sebzeler tüketmeye özen göstermeliyiz.
Su sağlıktır, sindirimi ve toksin atmayı kolaylaştırır, vücudumuzu temizler. Bu nedenle yalnızca susadığımızda su içmek yeterli değildir. Vücudumuzdaki suyun yüzde 1’ini kaybettikten sonra susama hissi gerçekleşiyor. Bu nedenle susamadan su içmeye ve günlük su tüketimimizi hesaplamaya gayret etmeliyiz. Günlük su ihtiyacımızı vücut ağırlığımızın her 25 kilosu için 1 litre olacak şekilde hesaplayabiliriz. Sabah uyandığımızda 2 bardak, öğünlerden yarım saat önce ve sonra 1’er bardak ve yatmadan önce 2 bardak şeklinde bir su içme alışkanlığı geliştirmek ve suyumuzu sevdiğimiz meyvelerle aromalandırmak su tüketimini artırmak için oldukça faydalı olabilir.
Suyunuza salatalık doğramaya başlamadan önce detoksla ilgili şunları tekrar hatırlamanızı istiyorum. Detoks bir diyet şekli olmaktan ziyade diyetimizin içinde vereceğimiz bir arınma molasıdır diyebiliriz. Detoksa başlamadan önce kilo verme kaygılarınızı bir kenara bırakın. Yıllardır yapay gıdalara, kirli havanın toprakta, suda ve besinlerde bıraktığı zararlılara, besinlere karışan tarım ilaçlarına ve koruyucu antibiyotiklere maruz kalan karaciğerinize ve bağırsaklarınıza bakım yapmak için birkaç gününüzü ayırıp hem fiziki hem psikolojik arınmanın ve yenilenmenin tadını çıkarın. Sağlıklı günler diliyorum.
Murat Hoşafçı
Herbalife Yaşam Koçu
