logo

SAĞLIKLI BİR ÖĞÜN ŞİŞKİNLİK YAPAR MI?

Sağlıklı bir öğünden sonra nasıl hissederiz? Şiş hissediyorsak acaba çok mu yedik? Son zamanlarda sık sık hafif öğün, hafif tatlı gibi kavramlar duymaya başladık. Zararlı bildiğimiz bazı şeyler böyle söylenince gözümüze masum gözükmeye başladı. Sağlıklı besinlerle gerçekten hafif öğünler yapabilmek mümkün elbette. Neyse ki bu konu, bir fast food kandırmacası olmak için de oldukça müsait. Bu yazımızda anlatmak istediğim şey, şiş hissetmenin sağlıksız bir durum olmadığı ve hafif hissettiğimizde de sağlıklı yediğimiz anlamına gelmediği.

                Aslında yemekten sonra şiş yada hafif hissediyor olmanın öğünün sağlıklı olup olmamasıyla ilgisi yoktur. İşin aslı şişkinliğe neden olan besinlerin çoğu da sağlıklıdır. Sağlıklı karbonhidratları sağlıklı yapan, içerdikleri suda çözünen ve çözünmeyen liflerdir. Evet, bu sıralar lifleri çok sık duyuyoruz değil mi? Sağlıklı sindirim için olmazsa olmazımız olarak tanıyoruz onları. Ancak lifler de kendi içinde ikiye ayrılıyor ve türlerine göre ikisinin de farklı işlevleri var. Konumuza geçmeden önce lifleri biraz tanıyalım.

                Televizyonlarda sıkça gıdaların posası olarak duyduğumuz lifler suda çözünmeyen liflerdir. Bunlar gıdaların sindirilemeyen, bağırsaklarda ezilemeyen kısımlarıdır. Bu lifler, içi pis bir hortumun içine atılan sert bir cisim gibidir. Bağırsaklar tarafından ezilmeye çalışıldıkça bağırsak yüzeylerini fırça gibi temizlerler. Bu şekilde bağırsakların işini kolaylaştırırlar. Zararlı yağları temizleyici rol üstlenirler ve sindirimin düzenle devam etmesini sağlarlar.

                Asıl konumuz olan suda çözünen lifler ise tam aksine bağırsakları doldurur, sindirimi yavaşlatırlar. Bu lifler suyu görünce şişer, jel kıvamını alırlar ve midede şişkinliğe neden olurlar. Sindirilmeleri zaman aldığı için içlerindeki şekerin kana karışması uzun sürer. Bu sayede uzun süre vücuda düzenli enerji sağlarlar. Böylece kan şekeri uzun süre dengeli seyreder ve tok kalmamızı sağlar. Ayrıca dışkıya kayganlık kazandırarak kabızlığı önlerler.

                Günümüzde marketlerde satılan pek çok gıdanın içinden suda çözünen lifler çıkarılarak tok tutmaları önlenir. Böylece hazır gıdalar ve fast food ekmekleri şişkinlik yapmazlar, hafif olurlar, doyurmazlar ve daha çok yenebilirler. Bu yiyecekleri hafif yapan şeyin onları zararlı da yaptığını unutmayalım.

                Yemekten sonra midemizin şişmesi hem rahatsız ediyor hem de fazla yediğimiz duygusunu oluşturuyor olabilir. Ancak bu, doğadaki besinlerin fazla kalori almamızı önleme yöntemidir. Bir oturuşta bir tencere makarna yiyebilirken, tek seferde yenen dolu bir tabak bulgurun patlayacak gibi hissettirmesinin sebebi bu liflerdir. Suda çözünen lifler tabiri caizse diyetin hilelerindendir. Bizi kısa yoldan ve zorlanmadan hedefimize götürebilirler.

                Lif kaynağı mısır gevrekleri yesek yeterli olur mu? Bilinçli tüketiciler olarak bizlere düşen görev üzerinde lifli yazan değil, içinde lif olan yiyecekleri bulmak. Lif kaynağı olarak sunulan kahvaltılık gevreklerin bir çoğu maalesef şeker deposu. Gösterişli tanıtım yazılarını bırakıp besin değerlerini okumaya başlamalıyız. Ayrıca bir öğünün sadece bizi doyurması yeterli değildir. Besin çeşitliliğini sağlayıp farklı besin gruplarından dengeli beslenmeye de özen göstermeliyiz.

                Öyleyse sağlıklı yemek demek şişmek demek midir? Böyle söylemek doğru olmaz. Elbette tüm sağlıklı yiyecekler şişkinlik yapmaz. Et ve salatadan oluşan bir menüyle sağlıklı bir öğün yapıp gayet hafif hissedebiliriz. Günlük diyetimizin 1 öğününü çözünen liflerden zengin, diğer öğünlerimizi hafif geçirmemiz açlık kontrolümüzü sağlamada yeterli olacaktır. Sağlıklı günler diliyorum.

Murat Hoşafçı

Herbalife Yaşam Koçu